Ağrı'da 'bilimler ışığında yaratılış' adlı konferans düzenledi Konferans Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde bulunan Recep Tayip Erdoğan Kültür ve Kongre Merkezi, Selçuklu Konferans salonunda gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Ömer İrfan Küfrevioğlu, Prof. Dr. Orhan Erdoğan, Prof. Dr. Abdullah Halim Ulaş, Doç. Dr. Ahmet Kavlak’ın konuşmacı olarak katıldığı programa, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Önder Şimşek, birçok sayıda eğitim görevlileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
İdeal Gençlik Kulübü üyesi Ahmet Altun’un sunuculuğunu yaptığı program, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Keleş’in Kur’an – ı Kerim tilaveti ile başladı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından üniversite adına açılış konuşması yapan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Önder Şimşek, " Bu tür panel, sempozyum ve bilimsel programların üniversitemizde yapılmasını sağladık. Allah’a şükürler olsun ki Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, akademik ölçütler dikkate alındığında Türkiye’deki diğer üniversiteler arasında sıralamasını yükseltmekte, dünya üniversiteleri arasında da var olduğu yeri yukarıya doğru yükseltmektedir. Öğrenciler için çok verimli ve etkili olduğunu düşündüğümüz bu etkinlikleri daha yoğun bir şekilde sürdürmeyi planlıyoruz. İnanıyorum ki bu da çok güzel bir panel olacak." ifadelerini kullandı.
Biyokimya alanında kainatı ve yaratılışı anlatan Prof. Dr. Ömer İrfan Küfrevioğlu, "Ben şimdi sizlere biyokimya penceresinden kâinata bir bakış yaptıracağım. Bizler canlılar âlemi olarak nasıl mükemmel bir düzen içinde olduğumuzu gösteren birkaç örnek vereceğim. Aslında biyoloji ve bütün bilimler gösterdikleri nizam ile kâinatın bir yaratıcısı olduğunu aşikâre bir şekilde gösterdiğini bu anlatacağım örneklerle de göreceksiniz. Bu pencereden sizler de kendi bilim dalınızdan bakabilirsiniz. Bildiğimiz gibi felsefe, kâinattaki bütün varlıkları tesadüfen ve tabiatın eseri olarak görmekte. Hâlbuki kâinat ve insanın yaratılışında bu bakış yeterli değildir, üçüncü bir düşünceye ihtiyaç vardır, maddenin yanında mananın da dikkate alınması gerekiyor. Biz bir taraftan maddi bilimlerde çok ileri giderken, bir taraftan da maneviyatımızı güçlendirerek iki kanatlı bir kuş olmalıyız. Yani hem dünya hem ahirette uçabilen, iki kanadı güçlü olan bir insan olarak toplum hayatına hizmet vermemiz gerekiyor." İfadelerine yer verdi.
Bir diğer konuşmacı Doç. Dr. Ahmet Kavlak ise yaratılışı felsefik açıdan ele alarak, "İster biyoloji yapın, ister kimya, ister fizik yapın bunu düşünen bir kafayla yapıyorsunuz. Sonuçta bütün bunların kriterleri insan aklı tarafından belirlenir. Son iki yüz yıldır büyük bir problemimiz var, o da şudur, insanoğlu doğru düşünmeyi karıştırdı. Düşüncenin yanlış yapılmaması için iki kriter vardır. Birincisi ve ana kriter, iki kere iki dört eder bunun mantıktaki yeri vaciptir, yani zorunludur. Hiç kimse iki kere iki beş eder diyemez, dese de kimse dinlemez zaten. İkincisi, beş eder buna müfteri denir, asla gerçekleşemez. Evrim teorisi başta olmak üzere bütün ateist teorilerin işine saplandığı, yanlış düşündüğü bir şey var. Üçüncü kısım mümkün kavramıdır, teknik olarak olur ile olmaz arasıdır. Mümkün olduğu halde bir neden olmaksızın gerçekleşmeyen bir şeye gerçekleşti demek muhaldir." Şeklinde konuştu.
Biyokimya ve dier bilim dallarının insan yaratılışı ve kainatı sorgularken meydana çıktığını söyleyen Prof. Dr. Orhan Erdoğan, "Öncelikle yaşam nasıl başladı ve hangi evreleri geçirdi? İnsanoğlu ilk yaratıldığı günden bu güne bir arayış içerisine girmiş. Aslına bakarsanız bilimler de bu meraktan doğmuştur. Bizler nereden geldik? Bu kâinat nasıl oluştu? hangi aşamaları geçirdi? Başta biyokimya olmak üzere bunun alt bilimleri de bu şekilde gelişmiştir." İfadelerini kullandı.