Ağrı'dan Filistin direnişine destek işgalci siyonistlere lanet yağdı
Her yıl Ramazan ayında uyguladığı şiddetin dozunu arttıran işgal çetesinin Filistinli Müslümanlara yönelik saldırılarına tepki amaçlı HÜDA PAR Ağrı İl Başkanlığı tarafından Ulu Camii avlusunda yatsı namazına müteakip bir basın açıklamaları düzenlendi.
Sık sık tekbirler getiren halk, israil’e lanet okudu. Halk "kahrolsun İsrail", "Hamas'a selam direnişe devam", "katil israil Filistin'den defol" sloganları atarak ellerinde, 'Aksa davamızdır, onurumuz, izzetimizdir', 'Kudüs Ümmetin kalbi, Filistin'in başkentidir', 'Kudüs kırmızı çizgimizdir', 'yıkılasın israil enkazını göreyim' dövizleri taşıdı.
Halkın destek verdiği, katılım gösterdiği basın açıklamasında Filistin direnişine destek verilirken işgalci Siyonist rejim telin edildi. Açıklamada İslam ülkelerinin liderlerine de çağrıda bulunularak işgalci rejimle ilişkilerin kesilmesi istendi.
Teravih namazı sonrası düzenlenen basın açıklamasını HÜDA PAR Ağrı İl Başkanı Şaban Gökhan okudu.
Siyonist işgal rejiminin her Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa’ya yönelik vahşi saldırılarını artırdığına dikkat çeken Gökhan, bunun bir gelenek haline getirerek Müslümanların tepkisinin ölçüldüğünü ve bayrama buruk bir şekilde girilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Mübarek Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bu günlerde siyonistlerin Mescid-i Aksa’nın kutsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksa’ya yönelik saldırıya geçtiklerini belirten Gökhan, "Siyonist işgal rejimi her Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa’ya yönelik vahşi saldırılarını artırmaktadır. Bir gelenek haline getirdiği bu saldırılarla Müslümanların tepkisini ölçerken, bayrama da buruk bir şekilde girmelerini hedeflemektedir. Mübarek Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bu günlerde de siyonistler Mescid-i Aksa’nın kutsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksa’ya her taraftan saldırıya geçtiler. Gerçek ve plastik mermilerin yanında gaz bombaları ile Mescitte namaz kılan cemaat ve murabıtlara saldırmış, bu saldırılarda yüzlerce Müslüman yaralanırken yüzlercesi de kaçırılarak esir edilmiştir." dedi.
Barbar saldırıların kabul edilemez olduğunu ve saldırıları lanetlediklerini belirten Gökhan, "Aksa'nın izzeti için bedenlerini siper ederek şehadet şerbetini içen şehitlerimizin şehadetini tebrik ediyor, yaralılara acil şifalar, esir edilenlerin de bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını niyaz ediyoruz. Kudüs’te, Aksa’da ve bütün Filistin topraklarında siyonist işgale karşı direnen kardeş ve bacılarımızı buradan selamlıyoruz. Mekân olarak yanınızda olamasak da ruhumuz ve kalbimizle yanınızdayız. Davanız bizim davamız, acınız bizim acımız, sevinciniz bizim sevincimizdir." ifadelerini kullandı.
İşgal devam ettiği sürece saldırı, yaralılar ve acılarla birlikte şehidlerin verileceğinin altını çizen Gökhan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filistinli kardeşlerimiz muhacir olacak, Ümmet rahat yüzü görmeyecektir. Bu saldırı ve işgali bitirmenin yolu, iki devletli çözüm, işgal rejimiyle ilişkileri normalleştirme safsataları değildir. Bunun böyle olmadığına tarih şahittir. Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacak, Aksa’ya yönelik saldırıları artıracak, işgal ve talanın genişlemesiyle sonuçlanacaktır. Bunu hiçbir Müslüman kabul etmemelidir. Bu işgal ve saldırıları bitirmenin tek yolu, Kudüs ve Filistin topraklarında siyonist işgali tamamen kaldırmaktır. Bu da Filistin halkının şerefli ve izzetli direnişine ses olmak, bütün imkânlar seferber edilerek destek olmak, her zaman ve zeminde yanlarında olmakla olur. Filistin halkının kendi vatanlarını, Kudüs’ün şeref ve izzetini savunmak için yapmış olduğu mücadele meşru ve kutsaldır. Bu mücadele asla bir terör eylemi değildir. Terörist, Filistin halkını katleden, topraklarını işgal eden Aksa’nın mahremiyetini ayaklar altına alan siyonist işgal rejimdir. Bu işgal ve katliam durdurulmalıdır. Tarih ve günümüz şahittir ki bu işgal çetesi kınama, açıklama ve protestolardan değil, sadece güçten anlar."
Şaban Gökhan, "Allah Aziz’dir. İslam azizdir, Kudüs ve Aksa azizdir. Zulme, işgal ve talana teslim olmayıp direnenler azizdir ve aziz olmaya devam edecekler. Kudüs ve Aksa, sadece saldırıya uğradığı zaman gündemimize girmemeli, daima gündemimizin birinci maddesi olmalı, işgalden kurtuluşu için kısa, orta ve uzun vadeli işleyen ve kendisini güncelleyen somut planlarımız olmalıdır. İşgal rejimini zulüm ve işgalinde pervasızlaştıran Müslümanların birlik olamamalarıdır. İki milyarlık İslam Ümmeti’nin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzetli ve şerefli Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli. Aksa’nın izzeti ve özgürlüğü için birleşmeli ve ayağa kalkmalıdır. Müslüman ülkelerin yöneticileri ve hassaten Türkiye, bu saldırıları sona erdirip tekrarlanmaması için somut adımlar atmalıdır. Verilen söz ve vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır. Filistin’de ‘normalleşme’ Siyonist işgalin bitmesidir. Filistin’de ‘normalleşme’ işgalcilerin geldikleri yere geri dönmesidir. Dünyanın, siyonistleri devlet olarak tanımaktan vazgeçmesidir. Siyonistleri tanımanın ne Türkiye’ye ne Filistin halkına ne de ümmete bir faydası olmayacaktır. Aksine dünyevi ve uhrevi vebali büyüktür. Allah indinde kimse bunun hesabını veremez." şeklinde konuştu.